Türkiye 31 Mart’ta sandığa gitmeye hazırlanırken, enflasyonla mücadelede ‘kademeli bir normalleşme’ stratejisi izyelen ekonomi yönetimi döviz piyasalarında artan tansiyonu sert önlemlerle dizginlemeye çabalıyor. Rasyonel politikalara geçişle birlikte para piyasalarında “TL’ye güven” tesis edilmeye çabalanırken, şubat ayı itibarıyla işler tersine döndü ve gece yarısı kararnameleri yeniden hayatımıza girdi. Para piyasalarında TL’ye güvenin yeniden sarsılmasının nedenlerini Ekonomist Dr. Murat Kubilay’a sorduk.
REHAVETE GİRDİLER
Yılbaşından sonra ekonomi yönetiminin normalleşme sürecinin çok kolay ilerleyebileceğine dair rehavete girdiğini söyleyen Kubilay, “Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) özellikle TL dönüşlü hesaplardaki düşüşün kolaylığının neticesinde rezervlerde de çok da fazla düşüş olmadığı için “biz lirayı reel anlamda değerlendirerek bu programı uygularız” diye düşündüler. Ancak birkaç yerde bu iyimser yaklaşım duvara çarptı” dedi. En başta seçimden sonra TÜİK yönetiminde hiçbir değişiklik yapılmamasını eleştiren Kubilay, “TÜİK’in açıkladığı verilerin doğruluğuna ilişkin şeffaflık artırılmadı ve toplumun TÜİK verilerine karşı önyargısı sürdü” diye konuştu.
MAYIS 2023 TRAVMASI
Kubilay, TL mevduat oranları ne olursa olsun herkes için döviz ve altının yeniden cazip enstrümanlar olarak görüldüğünü söyledi. Kubilay şöyle devam etti: “Gece yarısı kararları neticesinde serbest piyasa ve bankalararası kurda marj hafifçe ayrışmaya başlayınca yerli yatırımcının Mayıs 2023 travması ortaya çıktı. Döviz bulunamayacağı veya bulunsa bile döviz kuru atağı beklentisi ile dövize talep arttı. 2023’ün ikinci yarısında toplanan rezervlerin önemli kısmı bir kaç haftada geri verildi.”
KKM’nin dövize dönmeyeceği varsayıldı
KKM’de de yanılgı yaşandığını dile getiren Murat Kubilay, “Kur korumadan dönen TL’nin dövize hiç gitmeyeceği varsayıldı ancak döviz talebiyle sonuçlandı. Yabancı yatırımcılar Türkiye için iyimser olsalar da seçimlerden önce güvenip gelmeyi tercih etmediler. Yılbaşına kadar hisse senedi ve tahvillere 3’er milyar dolar giriş oldu sonrasında ise nette hiçbir giriş çıkış gerçekleşmedi. Kısa vadeli dış borçlar 226 milyar dolar ile rekor kırdı” diye konuştu.
1-2 lira serbest bırakıp baskıyı azaltabilirler
Yatırımcıların döviz eğiliminin seçimden sonra ‘kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet’ haline gelebileceğini söyleyen Kubilay, yani var olan talebin dövizde yükselişe neden olabileceğini ifade etti. Kubilay, kurda günlük artış biraz daha hızlandırılarak seçimden sonra oluşabilecek baskının azaltılması gerektiğini savunurken, “Kur 1 – 2 lira daha rahat bırakılarak, dengelerin yeniden oluşması sağlanabilir” dedi.