reklam
reklam
DOLAR34,3539% -0.03
EURO36,3833% 0.12
STERLIN43,6991% -0.08
FRANG38,7584% -0.03
ALTIN2.828,62% -0,52
BITCOIN90.149,332.292
reklam

‘TÜİK bile gizleyemedi, soframız tehlikede’

CHP’li Erhan Adem, TÜİK’in hazırladığı tarım raporuna ilişkin değerlendirmede bulunarak buğday, arpa ve mısırda üretim kaybı görüldüğünü söyledi. Adem, “TÜİK’in yayımladığı son veriler, tarımda alarm zillerini bir kez daha çaldı” dedi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
‘TÜİK bile gizleyemedi, soframız tehlikede’
reklam

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, TÜİK’in “Bitkisel Üretim 2. Tahmini 2024” tarım raporuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Dünyada tarım pazarlarının hızla büyüdüğünü ancak Türkiye’de çiftçinin ‘külfet’ olarak görüldüğünü savunan Adem, “Çiftçi, yüksek maliyetler ve destek yetersizliği yüzünden tarlasından kopuyor, soframız tehlikede” diye konuştu.

“TÜİK bile bunu gizleyemedi” diyen Adem, şunları kaydetti:

“- TÜİK’in yayımladığı son veriler, tarımda alarm zillerini bir kez daha çaldı. Buğdayda yüzde 5,5, arpada yüzde 10,9, mısırda yüzde 8,3 oranında üretim kaybı öngörülüyor. Gün geçtikçe artan maliyetler ve eksik kalan desteklerle başa çıkamayan çiftçiler, tarlasını terk etmek zorunda kalıyor. Çiftçiyi ayakta tutması gereken desteklerse, Tarım Kanunu’na rağmen yok denecek seviyede. İktidarın görmezden geldiği bu tablo, Türkiye’nin gıda güvenliğine ağır bir darbe vuruyor.

‘TÜRKİYE’NİN GIDA GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE’

– Artık herkesin anlaması gereken bir gerçek var: çiftçiye destek vermediğinizde yalnızca bir üreticiyi değil, milyonların sofradaki ekmeğini tehlikeye atıyorsunuz. TÜİK’in 2024’teki tahminleri daha yıl ortasında karamsar bir tablo çizdi, ikinci tahminler ise bu tabloyu daha da kararttı. Buğday üretiminde yüzde 5,5, arpada yüzde 10,9, mısırda yüzde 8,3 kayıp öngörülüyor. Bu ne demek? Türkiye’nin gıda güvenliği tehlikede demek.

ÇİFTÇİYE AYRILAN KAYNAĞA TEPKİ

– Şimdi iktidara sormak istiyoruz; Tarım Kanunu’nun yüzde 1’lik zorunlu desteği nerede? 2025 için 615 milyar lira ayrılması gerekirken, yalnızca 135 milyar lira ayrılarak çiftçimize ‘kendi başının çaresine bak’ deniliyor. Bu kaynak eksikliği, çiftçinin ürününü değil borcunu arttırıyor. Çiftçiyi üretemez hale getiren bu anlayış, ülkemizin kendi kendine yetme potansiyelini hiçe sayıyor.

– Tarım desteğini hakkıyla vermek bir zorunluluk, bir tercih değil. Dünyada tarım pazarları hızla büyürken, Türkiye çiftçiyi külfet gören bir anlayışa teslim edilmiş durumda. Çiftçi, yüksek maliyetler ve destek yetersizliği yüzünden tarlasından kopuyor, soframız tehlikede. TÜİK bile bunu artık gizleyemedi; üretimdeki düşüşleri açıkça ortaya koydu.”

reklam