Şanlıurfa’nın Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın görevden uzaklaştırılma gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 6 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası alması ve hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma suçundan” yürütülen soruşturma gerekçe gösterildi. Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu Şanlıurfa Valiliğince, Halfeti Belediyesi’ne kayyum olarak atandı.
“PARTİYE GİRİŞ ÇIKIŞLARIMIZ BİLE DAVA DOSYASINA KONULMUŞ”
Gözaltına alınma gibi bir durumun yaşanmadığını belirten görevden alınan Halfeti Belediye Eş Başkanı Mehmet Karayılan, “Sabah 6.30 gibi belediyeye polisler çembere aldılar. Şuanda biz belediyenin önündeyiz güvenlik güçleri tarafından belediye içerisine girmemize izin verilmiyor. Halk burada toplandı ve beklemeye devam ediyoruz. Biz o mevcut ifade edilen davalardan kaynaklı böyle bir durum olmasını beklemiyorduk. Şöyle ki mevcut olan ve Yargıtay’daki davaların içeriğine baktığınızda il eş başkanlığım aynı zamanda parti meclisi görevlerim doğrultusunda seçim süreçlerindeki çalışma, toplantılarımızı bir suç unsuru olarak görme durumu var. Dosyaların içerisine baktığımızda gülünç bir durum. Çünkü partiye giriş çıkışlar bile dava dosyasına konulmuş, seçime ilişkin kamuya açık yerlerdeki konuşmalarımızı bile bir suç unsuru olarak değerlendirilmiş ve ona göre dava açılmıştı. O davada tamamıyla partiye kapatmak için sudan gerekçeler oluşturarak zemin hazırlama davasıydı. Tamamıyla hukuktan uzak siyasal bir yaklaşımdı. Mevcut durumda AKP-MHP faşist, dikta zihniyeti halkların iradesini yok sayan, bir arada yaşamı yok sayan, kendisine muhalefet eden herkesi terörize etmeye ve ötekileştirmeye yönelik bir rejim yaşıyoruz şuanda” diye konuştu.
“BELEDİYEYİ 500 MİLYON BORÇLA ALMIŞTIK”
Bölgede üçüncü defa kayyum atıldığını belirten Karayılan, “Herkesi ötekileştiren rejimde fiilen baktığımızda sudan gerekçelerle kayyum atama durumuna giriyorlar. Bir hafta öncede Esenyurt Belediyesine kayyum atandı Esenyurt’ta da baktığımızda orada da farklı kesimdeki hakların yoğun olarak yaşadığı bir yerde belediye başkanı seçildi ve ona karşı da aynı durum gerçekleştirildi. Bölgede üçüncü defa kayyum rejimi geliyor her kayyum atandığı durumda halk kendi iradesine sahip çıkmıştır. Bunun hazımsızlığı ve kabul edilemezliği ülkenin her tarafında kayyumu alıştırmaya yönelik bir durumdur. Bu tamamen zorba rejimin kendi devamlılığını sağlamak için bu tür anti demokratik uygulamaların devamlılığıdır. Burası 2014 yılında HDP’deydi 2016 yılında kayyum atandı. Kayyumdan sonra 2019 yerel seçimlerinde seçmen taşıma ve toplumun üzerinde baskı kurarak sandıkta anti demokratik usullerle belediyeyi AKP almıştı. 2024 yerel seçimlerde ise tüm zorluklara ve baskılara rağmen belediyeyi kazandık. Belediyeyi 500 milyon TL borçla almıştık, yaklaşık 1 milyon TL arsa satışları olmasına rağmen belediye kasasına girmemiş. İki buçuk aydır müfettişler bu usulsüzlüğü araştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
