reklam
reklam
DOLAR34,9465% 0.15
EURO36,5901% -0.1
STERLIN44,1852% -0.18
FRANG39,1294% 0.03
ALTIN3.013,96% 0,25
BITCOIN100.162,08-0.437
reklam

Erdoğan ve Bahçeli zirvesinin ardından Mehmet Uçum’dan Öcalan açıklaması

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum bir televizyon kanalında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısını değerlendiren Uçum, “Hukuken Öcalan’ı çıkartıp getirip DEM Parti grubunda konuşturmak söz konusu olmaz” dedi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Cumhur İttifakında Öcalan tartışması sürüyor. AKP ve MHP arasında ayrıma yol açtığı söylenen MHP’nin Öcalan çıkışı siyaset gündeminde tartışılmaya devam ediyor. Akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin Beştepe’de bir araya gelmeleri sorunlara dair bir görüşme olarak da yorumlandı.

Akşam saatlerinde gerçekleşen bu zirveden saatler sonra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Ekol TV’de Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı.

‘Uyumsuzluk Provokatifliktir’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi var mıydı? sorusuna Uçum, “Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Devletin böyle inisiyatif aldığı bir konuda ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünmek tamamen provokatifliktir” yanıtını verdi.

‘Görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna…’

-Hukuken Öcalan’ı oradan çıkartıp getirip DEM Parti grubunda konuşturmak söz konusu olmaz zaten. Devlet onun hukuki koşullarını oluşturursa olur. Hangi şartlara bağlı olarak? Terörsüz Türkiye şartına bağlı olarak Umut Hakkı da tartışılır.

-Mektup okutan devlet diyelim ki şartlar oluşursa şöyle bir şey yapsa; görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna… Yani mektup okutmuş devlet bunu da kendi insiyatifi içerisinde terörle mücadeleye bir katkı olarak görürse yapar. Fakat bunu sanki gerçek bir olaymış gibi tartışmak anlamsız.

-Bu ihtimaller hiç düşünülmeden bu tartışmayı yapmak anlamsız. Sayın Bahçeli’nin ‘sözümün arkasındayım’ lafı Türkiye’de terör vesayetini bitirmeye yönelik. PKK’nın bir Kürt siyasi hareketi olarak görülmesine yönelik geliştirilmiş bir devlet inisiyatifinin dili olarak anlaşılması gerekiyor. Eğer devlet inisiyatifi içerisinde, o dil içerisinde ihtiyaç duyulan birtakım enstrümanlardan birisi de bir seslenme ise o seslenmenin yolunu bu devlet bulur.”

reklam