reklam
reklam
DOLAR34,9026% 0.09
EURO36,6552% 0.04
STERLIN44,3569% -0.32
FRANG39,1724% -0.66
ALTIN3.010,94% -1,15
BITCOIN99.383,83-1.591
reklam

Mühimmat yarışı… III. Dünya Savaşı…

G20 Zirvesi sona erdi. Gelir adaletsizliği başta olmak üzere gündemi dünya barışı üzerine resmeden programa rağmen liderlerin hiç çekinmeden yükselttikleri sesleri savaşlara askeri desteğin süreceğini ispatlarken Ukrayna-Rusya hattındaki savaşa Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un mesajı damga vurdu, eski Başbakan Dmitry Medvedev’in sosyal medyadan paylaştığı cümle zirveyi ikinci plana attı: 3. DÜNYA SAVAŞI yaklaşıyor!

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

‘Bu gerginliğin tırmanışı… Buna göre tepki vereceğiz!’

Yukarıdaki cümle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ukrayna’nın Rusya’ya ABD yapımı füzeler ateşlemesinin ardından Batı’ya G20 zirvesinden yaptığı ürpertici uyarılardan sadece bir.

Daily Mail‘den Olivia Christie‘nin kaleme aldığı makalesine göre İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kiev’in İngiliz roketlerini kullanabileceğini ifade etmesinin ardından eski Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, aynı gün X üzerinden yayınladığı bir gönderide şu cümleyi kullandı:

‘Bu III. Dünya Savaşı anlamına geliyor…’ 

Rusya, Ukrayna’nın salı günü sınırın üzerinden ABD yapımı füzeler fırlatmasının ardından tam ölçekli bir nükleer savaşla misilleme yapacağının sinyalini verdi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, saldırıyı Kiev’in ‘tırmandırmayı istediğinin’ sinyalini verirken Moskova’nın saldırılara ‘uygun şekilde tepki vereceği‘ konusunda sert bir şekilde uyardı.

Tarafların savaşa hazır olduğunu anlatan en kritik deyimlerden biri olan ‘kılıç şakırtısı’, Rusya Devlet Başkanı’nın yakın müttefiki Dmitry Medvedev tarafından doğrulandı. Rusya güvenlik konseyi başkan yardımcısı, X’te yaptığı paylaşımda bunun ‘III. Dünya Savaşı’ anlamına geldiğini söyledi.

ÇATIŞMANIN 1000.GÜNÜ

Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmaların bininci gününde dramatik bir tırmanış yaşandı. Kiev, sınır ötesindeki açıklanmayan bir noktadan Rus topraklarına altı adet ‘ATACM’ füzesi fırlattı.

ATACM NEDİR?

Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük savunma şirketlerinden biri olan Lockheed Martin’in ürettiği karadan karaya füze türlerinden biri. ATACMS (Army Tactical Missile System) füzeleri maksimum 310 km’lik menzile çıkma kapasitesine sahiptir. ABD, bu füzeleri Ukrayna’ya verdi ancak Biden yönetimi füzelerin kullanım iznini vermedi. Bu nedenle yine Batı’nın desteği ile Ukrayna sınırına kurulan hava savunma sistemleri Ukrayna tarafından çalıştırılmaya başlandı. Ancak hava savunma sistemlerinin çalıştırılması oldukça pahalı olduğu için bu durum ekonomik anlamda Ukrayna’nın savaş bütçesini neredeyse sıfırladı. Başkanlık seçimlerinin ardından seçimi kaybeden demokratlar ise mevcut ABD başkanı Joe Biden’ı bu yönde farklı bir karar almaya yönlendirdi. Ukray 

Saldırılar, Kuzey Kore tarafından tedarik edilen mühimmatın depolandığı düşünülen ve Ukrayna sınırından yaklaşık 75 mil mesafedeki Karaçev’deki bir depoda patlamaya neden oldu.

Aynı zamanda Putin, Ukrayna’ya misilleme olarak nükleer silahlara ilişkin yasalarında, bunların konuşlandırılmasını kolaylaştırmak için kışkırtıcı bir şekilde değişikliklere imza attı. Geçen ay gerçekleştirilmeye başlanan değişiklikler artık Rusya’nın sadece nükleer saldırılara yanıt olarak nükleer yanıt vermeyeceğini, balistik saldırılara da nükleer yanıt verebileceğinin önünü açan detaylarla dolu.

Özetle değişiklikler, Rusya’nın uzun menzilli füzeler gibi konvansiyonel silah saldırılarına yanıt olarak nükleer saldırı başlatmasına izin veriyor.

‘STORM SHADOW’DA SAHADA

Tüm bu gelişmeler G20 Zirvesinde İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın, Ukrayna’ya İngiltere’nin Storm Shadow füzelerini Rusya’ya ateşleme yetkisi vereceğine dair şimdiye kadarki en büyük ipucunu vermesiyle hız kazandı.

Avrupa ve Avrasya kıta sahanında askeri mühimmatlara ilişkin kapsamlı araştırmalarıyla bilinen bulgarianmilitary.com’da yer alan askeri analist Boyko Nikolov imzalı makaleye göre Storm Shadow yani Fırtına Gölgesi isimli füzeler, 1994’ten beri Matra ve British Aerospace tarafından geliştirilen ve Fransız – İngiliz pazarlamasıyla ortak satışa sunulan , düşük gözlemlenebilir, uzun menzilli havadan fırlatılan bir seyir füzesi türü. Bu arada ABD’nin Ukrayna’ya kullanım izni verdiği ATACM füzeleri karadan karaya, Fırtına Gölgesi ise havadan karaya ya da havadan havaya atılabilen alanının en güçlü bir füze türlerinden biri.

NÜKLEER DOKTRİN GÜNCELLENDİ

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirvenin son gününe denk gelen salı sabahı, Moskova’nın korkutucu atom çekirdeği cephaneliğine yönelebilmesinin kapsamını genişleten Kremlin’in nükleer doktrininin güncellenmiş bir versiyonunu onayladı.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin İngiltere’nin Storm Shadow füzelerini Rusya’daki hedeflere kullanma talebi, çatışmayı tırmandırma korkusuyla şimdiye kadar Downing Caddesi tarafından reddedildi.

PEKİ PERDE ARKASINDA NELER YAŞANIYOR?

Boyko Nikolov’un Clash Report ve X post’a dayandırdığı makalesinde; İngiliz Storm Shadow füzesinin parçalarının, Rusya’nın Kursk bölgesindeki E38 Rilsk-Lgov-Kurchatov yolundaki bir köyün yakınlarında bulunduğu aktarıldı. Clash Report, X’te metal üzerinde Storm Shadow adının damgalandığı bir parçanın fotoğrafını paylaştı.

The Times ise daha önce Ukrayna silahlı kuvvetlerinin bu füzeleri Rus topraklarının derinliklerinde kullanma izni aldığını bildirmişti.

Ukrayna’daki devam eden savaş ve Kiev ile Moskova arasındaki artan gerilim bağlamında, Ukrayna’nın Storm Shadow füzesini kullanması, düşman hatlarının derinliklerine saldırma yeteneğine stratejik olarak odaklandığını bir kez daha ispatlıyor. Bu sadece askeri teknolojiyle ilgili değil, aynı zamanda Birleşik Krallık, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi önemli uluslararası oyuncuları içeren daha geniş bir diplomatik ve stratejik dinamiğin bir parçası.

Storm Shadow, düşman hatlarının derinliklerindeki stratejik hedefleri vurabilen uzun menzilli bir füze ve bu da onu Rus topraklarında saldırılar gerçekleştirmek için oldukça uygun hale getiren en önemli kriter. Bu füzenin menzili 250 kilometreye kadar genişleyebiliyor ve bu özelliği de onun cephe hattının çok ötesindeki yerleri hedeflemesine olanak tanıyor. Benzer menzillere sahip diğer birçok füzenin aksine, Storm Shadow bir seyir füzesi, yani düşük irtifalarda uçuyor, düşman hava savunma sistemlerinden saklanmak için araziyi kullanıyor ve bu da müdahale olasılığını minimuma indiriyor.

HEDEF: DÜŞMAN HATTININ EN DERİN NOKTASI

Füze ayrıca, genellikle çok uzak mesafelerde, vuruş doğruluğunu kaybetmeden düşman hatlarının derinliklerine girmesine olanak tanıyan uydu tabanlı hedefleme yeteneğine sahip. Bu, onu yalnızca son derece etkili değil, aynı zamanda hızla değişen savaş alanı koşullarında güvenilir hale getiriyor. Storm Shadow‘un, İngiliz “Typhoon” veya “Tornado” savaş uçakları ve diğer koalisyon üyelerinin uçakları da dahil olmak üzere çeşitli platformlardan fırlatılmak üzere tasarlandığını da belirtmeden geçmeyelim.

Ukrayna’nın bu tür füzelere erişmek istemesinin ana nedenlerinden biri, Rusya’nın derinliklerindeki stratejik hedefleri vurma yeteneği sağlamasıdır; bu, Rus lojistiğini bozabilir, psikolojik ve askeri baskıyı artırabilir. Bu, Rusya’nın cephedeki askeri varlığını zayıflatarak ve kendi topraklarını savunma yeteneğine olan güveni sarsarak Rusya’daki iç istikrarı zayıflatabilir.

‘ULUSLARARASI SAHNE’ BOŞ

Ancak uluslararası sahne durumu karmaşıklaştırıyor, çünkü Ukrayna’nın Storm Shadow gibi füzeleri kullanmasına izin vermek ciddi diplomatik ve stratejik değerlendirmeler gerektiriyor. İngiltere bu füzeleri Ukrayna’ya sağlarken, Almanya Kiev’in tekrarlanan taleplerine rağmen Storm Shadow‘un muadili olan Taurus füzesini sağlamaya kesin bir şekilde karşı çıktı. Bu yaklaşım farkı Avrupa içindeki jeopolitik ve askeri bölünmeleri vurguluyor. Resmi açıklamalar muharebe alanındaki kurallarla örtüşmüyor ve binlerce asker ülkelerinin bir sonraki adımlarını değil, komutanlarının kararlarını bekliyor.

ALMANYA KORKUYOR

Daha temkinli bir duruş sergileyen Almanya, uzun menzilli füzelerin tedarik edilmesinin çatışmanın tırmanması olarak görülebileceğinden ve potansiyel olarak Rusya ile daha geniş bir savaşa yol açabileceğinden korkuyor. Berlin, silah tedarikini yalnızca Ukrayna topraklarını savunmak için kullanılabilecek olanlarla sınırlamayı tercih ediyor (Rusya’ya saldırmak için değil). Bu Kiev’in Rusya’nın stratejik güvenliğini bozmak ve saldırılarının etkisini yumuşatmak için bu tür füzelere acilen ihtiyaç duyması nedeniyle Ukrayna’nın temel çıkarlarına karşı bir direniş olarak da algılanabilir.

Almanya ile İngiltere arasındaki bu karşıtlık, Batı ittifakı içindeki gerilimi ve diplomaside derin ayrışmayı vurguluyor. Almanya, diğer Avrupa ve Atlantik güçleriyle aynı çizgide olmasına rağmen, Rusya ile çatışmada doğrudan bir katılımcı olarak algılanmak istemiyor. Buna karşılık, İngiltere daha saldırgan bir duruş benimsiyor ve Ukrayna’yı gelişmiş füzelerle desteklemenin savaşın sonunu hızlandırmak ve Rusya’nın uzun vadeli bir çatışmayı sürdürme yeteneğini istikrarsızlaştırmak için anahtar olduğuna inanıyor.

AVRUPA ‘TAMAMEN HAZIRLIKSIZ’

Bu arada, Avrupa’da Rusya’nın hibrit savaş ve sabotaj saldırılarını giderek arttırarak Ukrayna’ya yanıt vereceği konusunda artan bir endişe hakim.

The Guardian‘ın bildirdiğine göre, eski bir savunma yetkilisi, Kremlin’in artan tepkisine Avrupa ‘tamamen hazırlıksız’ olduğu konusunda uyardı.

Kısa süre önce görevinden ayrılan üst düzey Avrupalı ​​savunma yetkilisi, bloğun Rus sabotaj saldırılarına karşı koyacak kaynaklardan yoksun olduğunu söyledi.

 

reklam