reklam
reklam
DOLAR34,9514% 0.16
EURO36,6414% 0.05
STERLIN44,1820% -0.16
FRANG39,1002% -0.04
ALTIN3.000,97% -0,18
BITCOIN100.098,53-0.836
reklam

Narin cinayetinde 4 sanık, yarın hakim karşısına çıkacak

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan 9 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma devam ediyor. Yarın görülecek dava öncesi mahkeme, dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazdı. Polis ekipleri, yarın başlayacak dava öncesi adliye çevresine bariyerler yerleştirdi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Narin cinayetinde 4 sanık, yarın hakim karşısına çıkacak
reklam

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması yarın, 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Soruşturma kapsamında, tutuklu 12 şüpheliden 4’ü hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Mahkeme, dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle, muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazdı. Ayrıca, Narin’in babası Arif Güran’ın ‘müşteki’, aralarında tutuklu sanıkların da bulunduğu 21 kişinin ise ‘tanık’ sıfatıyla katılması için ‘zorla getirme’ kararı çıkarıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya davet edildi. Sabah saatlerinde polis ekipleri, yarın başlayacak dava öncesi, adliye çevresine bariyerler yerleştirdi.

DAR ALAN BAZ ÇALIŞMASI İDDİANAMEDE

Hazırlanan iddianamede, olayın gerçekleştiği yerlerde bilirkişi ve jandarma personelinin fiili olarak ölçüm yaparak servis sağlayan ana ve ara bazları belirlediği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna yer verilerek, 3 GSM operatörünün ana baz ve yan bazlarının tespitinin yapıldığı, daha sonra bu bölgelerde ekip olarak dar alan baz çalışması yapıldığı kaydedildi. Raporun genel değerlendirme kısmında “21.08.2024 günü anne Yüksel Güran’ın saat 14.28’de ikametinde olduğu aynı gün saat 16.39’a kadar kendi ikametinde bulunmaya devam ettiği, ikameti dışında bir yerde olmadığı değerlendirilmektedir. Salim Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat.15.19’a kadar Arif Güran’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20’de Arif Güran’ın ikametine geldiği, giriş yaptığı, daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geçip geri Arif Güran’ın ikametine girdiği ve saat 16.10’a kadar Arif Güran’ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar ile 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte oldukları değerlendirilmektedir. Enes Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.30 sıralarında kendi ikametinde bulunduğu ve aynı gün saat 15.41’den 15.51’e kadar ikametinde bulunmaya devam ettiği, saat 15.57 sıralarında Salim Güran’ın ikametine geçtiği, 16.06 sıralarına kadar Salim Güran’ın ikameti civarında bulunduğu değerlendirilmektedir. Nevzat Bahtiyar’ın 21.08.2024 günü saat 15.08’de Salim Güran ile telefon ile görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif Güran’ın ikameti ve civarında olduğu, aynı gün saat 15.27 sıralarında Arif Güran’ın evine geldiği, evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35’e kadar Arif Güran’ın ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerde olduğu, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar isimli şahısların olay günü olan 21.08.2024 günü saat 15.10 ile saat 15.40 arası hareketlerinin uyumlu olduğu, birlikte olduğu değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı.

SALİM GÜRAN’IN OLAY GÜNÜ DERE YATAĞINA GİTTİĞİ GÖRÜNTÜ DAVA DOSYASINDA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Salim Güran’ın, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos’un gecesinde araçla, cesedin bulunduğu yere gittiği tespiti yer aldı. İddianamede; Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyeleri ve şüphelilerin bilme ihtimali doğrultusunda, Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilerek, olay günü bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48’de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu kapsamında değerlendirildiğinde, kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen kişinin şüpheli Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği bilgisi yer aldı.

NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİN TAŞINDIĞI GÖRÜNTÜLER İDDİANAMEDE

İddianamede yer alan görüntülerde, Narin Güran’ın 21 Ağustos’ta saat 15.11’de kamera açısından çıkarak evine giden patikaya yöneldiği, bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kameraya saat 15.41’de şüpheli bir kırmızı aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınındaki toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi’nden ayrıldığı, kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar’a ait olduğunun tespit edildiği yer aldı.

SALİM GÜRAN VE NEVZAT’IN ARAÇLARINDAKİ TOPRAK NUMUNELERİ BENZER

İddianamede, Salim Güran’ın aracında bulunan kıl numunesinin Narin’e ait olduğunun, Nevzat Bahtiyar’ın ahırında yapılan incelemede gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedin konulduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğunun ve çuvalların benzer olduklarının, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın araçlarından alınan toprak numunelerinin benzer olduklarının tespiti yer aldı.

91 SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİNDE DELİL BULUNAMADI

İddianamede, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu raporunda, otopsi sırasında Narin Güran’ın vücudundan alınan 91 sürüntü örneği, üzerinden çıkan kıyafet, çanta ve cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, herhangi bir bulguya rastlanmadığı, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderilen Nevzat Bahtiyar’ın aracında ve yapılan aramalarda el konulan 5 battaniyede yapılan incelemede de herhangi bir bulguya rastlanılmadığı, Narin’in evinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarındaki incelemede de herhangi bir bulguya rastlanmadığı yer aldı.

OKSİJENSİZ BIRAKILARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ

İddianamede, Narin’in cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde Adli Tıp Kurumu 1’inci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan nihai rapora ilişkin de “Çocuğun ölümü 21 Ağustos’ta meydana gelmiştir. Çocuğun ağız-burun kapanması ve boyuna yönelik basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün ‘Ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususu oy birliğiyle mütalaa edilmiştir” denildi.

‘SIK SIK TOPLANTI YAPMIŞLAR’

İddianamede, kolluk görevlileri tarafından yürütülen devriye faaliyetleri sırasında aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığının belirlendiği, haklarında ayrıca soruşturma yürütülen Erhan ve Barış Güran’ın evlerine olaydan sonra güvenlik kamerası taktıkları, kamera kayıtlarının alınan imajlarının ilk incelemesinde özellikle gece saatlerinde aile üyelerinin bir araya geldikleri, kamera kayıtlarında ses özelliği bulunmasına karşın seslerin anlaşılabilir nitelikte bulunmadığı, bazı günlere ait görüntülerin bulunmadığı, TÜBİTAK’a gönderilen cihaz ile ilgili hazırlanan raporda, seslere ilişkin netleştirme işlemi yapılamadığı, silinen görüntülerden ise sadece bir kısmının kurtarılabildiği, gönderilen verilerin kolluk tarafından yapılan incelemesinde ses kayıtlarının genel itibarıyla anlaşılmadığı ve soruşturmaya yön verebilecek nitelikte olmadığı belirtildi.

NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİN BULUNDUĞU GÜN KADINLAR ARASINDA TARTIŞMA

İddianamede, 8 Eylül’de saat 08.30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlileri tarafından Tavşantepe Mahallesi’nde Eğertutmaz Deresi’nde, derenin toprakla birleştiği kısımda 3 kaya parçasının altına sıkıştırılmış, çuvalda Narin’in cansız bedeninin bulunduğu, ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu yer aldı. Narin’in cansız bedeninin bulunduğu gün evlerinin olduğu bölgede kadınlar arasında tartışma yaşandığı kaydedilerek, “Melike Güran’ın topluluğa hitaben ‘Biz bir şey yapmadık’ dediği, Maşallah Güran’ın, karşısında Salim Güran’ın eşi Melek Güran olduğu sırada ‘Herkes her şeyi biliyor, beni konuşturmayın’ şeklinde bağırdığı, Birsen Güran’ın Narin’in annesi Yüksel Güran’a, ‘Biz mi yaptık sanki üzerimize geliyorsunuz’ şeklinde bağırdığı, Remziye Çabaş ve Yasemin Gül’ün ise ‘Doğruyu konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi’ şeklinde bağırdığı, Nesrin Güran’ın da Yüksel Güran’a doğru bağırdığı tespit edilerek, tutanak altına alındı” denildi.

ŞÜPHELER ÇADIRDA YAŞAYANLARA YÖNLENDİRİLMEYE ÇALIŞILDI

İddianamede, 22 Ağustos’ta Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında Narin’e ait olduğu iddia edilen kırmızı terlik bulunduğu, aile bireyleri tarafından terliğin numara bilgisi dahi sorulmadan Narin Güran’a ait olduğu söylenerek soruşturmanın, çadırda yaşayan kişilere yönlendirilmeye çalışıldığının tespit edildiği yer aldı. Ayrıca, Salim Güran’ın, muhtar olması dolayısıyla sürekli kolluk birimleriyle hareket ettiği, sergilediği şüpheli tavırların kolluk tarafından tutanak altına alındığı, aile bireylerinin alınan ifadelerinde Narin Güran’ın kaybolduğu ve son görüldüğü saatlere ilişkin çok sayıda çelişkili beyanın bulunduğu, arama çalışmalarının sekteye uğraması için 24 Ağustos günü saat 21.00 sıralarında rüzgarsız havada elektrik tellerinin birbirine temas etmesiyle yangın çıktığı, olayın meydana geldiği yerde Güran ailesine mensup kişilerin olması ve hava koşulları düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangının meydana gelmesinin çalışmaları etkilemek ve Narin’in bulunmasını engellemek amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği belirtildi.

‘BELİRLENEMEYEN BİR SEBEP VE SAİKLE, NARİN GÜRAN’I BOĞMAK SURETİYLE ÖLDÜRDÜKLERİ ANLAŞILMIŞTIR’

İddianamenin değerlendirme ve sonuç kısmında da şu ifadelere yer verildi:

“Dosyada bulunan kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu, kriminal raporlar, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde izah olunan ve çelişkileriyle ortaya konulan sebeplerle şüpheliler soruşturmanın en başından itibaren çelişkili, hayatın olağan akışına aykırı, toplum düzeninin ve aile yaşantısının getirdiği genel kurallar ve teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuşlardır. İlk günden itibaren kayıp çocuk olarak ihbarda bulunarak ve Narin Güran’ın son görüldüğü saate ilişkin çelişkiler yaratarak bulunmasını ve olayın ortaya çıkmasını engelledikleri tespit edilmiştir. 21 Ağustos günü saat 15.11 sıralarında kamera açısına son kez giren ve evine doğru çıkan patikaya yönelen Narin’in eve ulaştığı saatte dosya kapsamında bulunan HTS analiz raporları, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında, tüm şüphelilerin ikamette bulunduğunun net bir biçimde ortaya konulması karşısında zaman ve mekan birliği içerisinde olan şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle şüphelilerin üzerlerine atılı ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur.”

reklam