reklam
reklam
DOLAR34,3919% 0.38
EURO37,0469% -0.06
STERLIN44,5291% 0.08
FRANG39,3817% 0.3
ALTIN2.970,41% -0,19
BITCOIN75.794,000.949
reklam

Van Gölü’nde sular çekildi, eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı: Tarihi bilinmiyor

Van Gölü’nde su seviyesinde yaşanan çekilme sonucu eski yerleşim yerleri ortaya çıktı. Bazı kalıntılar gözle görünür hale gelirken BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, söz konusu yapıların uzmanlar tarafından tarihlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Van Gölü’nde sular çekildi, eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı: Tarihi bilinmiyor
reklam

Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma özelliğini taşıyan 3 bin 712 kilometrekarelik Van Gölü de iklim değişikliğinden etkilenen yerlerden biri oldu. Gölde su seviyesi çekildi, eski yerleşim alanları ortaya çıktı.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, gölde yaşanan çekilmeye ilişkin konuştu. 

Su seviyesinin düşmesi ile birlikte mikrobiyalitler ve bununla birlikte bazı eski dönemlerdeki yerleşme kalıntılarının da yüzeye çıktığını belirten Elmastaş, “Tabii bu alanlarla ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekmekte. Özellikle ilgili uzmanlar, tarihçiler ya da yerleşme alanları ile ilgili çalışma yapan uzmanların buralarda birtakım çalışmalar yapması gerekiyor. Çünkü burada göl seviyesi daha aşağıdaydı. Bu zaten göl seviyesinin bir dönem yükseldiğini ifade ediyor. Bunların ilgili uzmanlar tarafından tarihlendirilmesi gerekiyor. Özellikle Tatvan’dan Ahlat’a, oradan da Adilcevaz’a buradaki kıyılarda artık bazı kalıntıları çıplak gözle görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol ise bölgenin daha önce bilindiğini, yaptıkları dalışlarda da bu kalıntıları görüntülediklerini söyledi.

İnceleme yapmaları için bilim insanlarını bölgeye davet eden Birol, şunları söyledi:

“-Van Gölü Havzası’nın hemen hemen her kıyısında yaşam izlerine rastlamaktayız. Evlerin olduğu bu bölgede yaşayan insanların olduğu, birçok medeniyeti içinde barındırdığını görebiliyoruz. 

-2007 yılında Adilcevaz kıyısı açıklarında gördüğümüz bu bölgeyle ilgili zaten paylaşımlar yapmıştık. Şimdi daha çok görünür hale geldi. Bizim bunları korumamız lazım. Bu değerlere sahip çıkmamız lazım. Bunun araştırılması da üniversitelere ve hocalarımıza kalıyor.”

reklam